Ana içeriğe atla

MODERN TÜRK MÜNEVVERİ İHSAN FAZLIOĞLU’NUN ESERLERİNE DAİR BİR KAÇ SÖZ(4) VE SON SÖZ - fazlı bayram

8-Sözün Eşiğinde (Kasım 2015)
Eşik, bir şeyin arkaya, bir şeyin öne alındığı yer. Geride kalmış, geçilmiş, idrak ederek ya da ifsâd ederek. Şuurunda ve fevkinde olarak ya da bilmeden. Her ne olursa bir şeyin başlangıcına gelmek; açılmasını beklemek kapının. Sözün eşiği neresi? Söz nedir?
İslam medeniyetinin bir dil medeniyeti olduğu sıkça söylenir. Doğrudur. Ki Kur’an-ı Kerîm’den dolayı dili, hayatın anlamını temellendirmek için hermeneutik(yorum bilgisi) referans noktası hâline getiren İslâm’dır.”
 “Ateist bugünkü anlamıyla, her zaman Tanrı-tanımaz demek değil. Kilise kavramı etrafında, Avrupa tarihi ile alakalı olarak elbette, Evren’i, doğayı açıklarken, Evren ile doğanın bilgisini elde ederken, Tanrıya yer vermemektir. Başka bir deyişle, tanrıya ve tanrısal olana beşerî bilgi içinde yer vermemek. Bizim kültürümüzde de bazı kelamcıların tavrı buna benzer.”
 “Ahlak sözcüğünün bir makûl olarak üretildiği kadîm gerçeklik küresi artık mevcut değil; ancak sözcük, kadîm misdâkı belli belirsiz muhafaza edilerek çağdaş gerçeklik küresine tatbik edilmeye çalışılıyor.”
 “Tahakkuk ve tecessüm etmiş insanî eylemlerin mevcudiyeti ve subutiyetine içkin, keyfi olmayan bir kurallığın var olduğuna en iyi delil dildir.”
                        
         Eser, bu çağın karışık zihin ve bulanık şuurunu ortaya koyup kavramlar üzerinden, geçmişe bugünden bakayım derken düşülen anlam kargaşasını açığa çıkarmaktadır. Sözün eşiğine gelmiş hali birçoğumuza mükellefiyetler yüklemektedir. Öyleyse söylenecek olanı gerçek münevverânın birlikte söylemesi icab-ı haldir. İlimde, fikirde, edebiyatta, felsefede, teknolojide, tıpta, matematik ve astronomide artık işin ehli sözü söylemeli ve gereği için harekete geçilmelidir. Hamasetten, siyasetten, ideolojik zırvalıklardan ve palavralardan kimseye fayda gelmediği ortadadır.

9-Nazari Ufuk
İslam-Türk Felsefe-Bilim Tarihinin Zihin Penceresi

     Nazar, bir yönüyle bir mütalaanın bir bakış açısının adıdır. Bilgi ve maceranın ışığında anlamlandırma çabasıdır. Belli bir bakış açısıyla kendi seyrine ayna tutmaktır. Türk-İslam nazariyesi eşyaya manaya nazar eylerken kendi müktesebatından bakarak medeniyete yön verirdi. Şimdilerde kadîm müktesebatımıza hâkim münevverlerimiz pek az olduğundan İhsan Fazlıoğlu gibi zâtların yükü pek ağırdır.
   
               Rivayet edilir ki, ünlü seyyah Marco Polo, Kubilay Han’a bir köprüyü taşlarıyla birlikte tarif edince, Han, bu kadar taş arasında hangi taşın köprüyü ayakta tuttuğunu sorar. Polo, tek tek taşların değil, onların oluşturduğu birliğin, bütünlüğün yani kemerin köprüyü ayakta tuttuğunu söyleyince Han: ‘Öyleyse niye sabahtan beri taşlardan bahsediyorsun! Önemli olan kemerse onu anlat.’ diye çıkışır. Polo’nun yanıtı ise açıktır. ‘Ama taşlar olmadan kemer de olmaz.”
              “Süleymaniye Külliyesi’ni inşa için Kanûnî Sultan Süleyman ve Mîmar Sinan kadar, nazarî hikmetin varlığı da şarttır. Osmanlı yalnızca bir gönül medeniyetiydi; hesaba değil anlamaya dayalı bir bakış açısı vardı gibi vecîzevî cümlelerle geçiştirilen bu gerçek, kafası olmayan bir beden tasavvurundan başka bir şey değildir. Aklı ketleyen bu tür aforizmalar yalnızca cehaletin ürünüdür. Unutulmamalıdır ki tarih, yalnızca geleceğe ilişkin projesi bulunan milletler için anlamlıdır. Tersi durumda ya bir yük ya da bir nostaljidir.”

Eser, geçmişimizdeki ilim adamlarından ve çalışmalarından bahsetme yönüyle oldukça zengindir. Ahmed-i Dâi, Nasiruddin Tûsî, İskender Çelebi Efendi, Konyalı Mehmed b. Katib Sînân, Muslihuddîn Mustafa b. Ali… gibi birçok bilginden ve çalışmalarından bahseder. Nazar kavramını dört ayak üzerine inşa eden eser, nazarî bir üslubun yanında okura nazarî ufuklarda kazandırır. 
  
Son söz
İhsan Fazlıoğlu, gerçek bir ilim adamı, gerçek bir bilgin ve gerçek bir münevverdir. Çalışmalarından ve gayretinden ötürü kendisine minnet ve şükranlarımı sunarım. İslam-Türk Felsefe-Bilim Tarihinin günümüzde böyle bir nazariyeye ihtiyacı vardı. Çalışmalarının daim olmasını dilerim.                    
         

Yorumlar