Şahsiyetsiz adamdan sanatçı olmaz. Kişilerin bildiği doğruluk parametreleri farklı farklı olabilir ama doğru her zaman kendi parametrelerini kullanır. Yani doğrunun kendisi mutlaktır; insanlar yorumlarken kendi müktesebatlarına göre değişik yorumlayabilirler. Sanatçı ise doğruya yanlışa bakmadan hayatı, eşyayı, manayı, fikri ve hakikati sanatı ile yorumlar. Eğer şahsiyet sahibi değilse eserini tamamlamakta bir şey daima eksik kalır. Şahsiyet sahibi sanatçı ise doğrunun parametrelerinin kendine yansıyan tarafını yorumlama erdemini edinmişse eseri bin yıl yaşar, tabi müessiri olarak kendisi de…
Sanatçının
egosu sanatını geçemez. Bu, gerçek sanatçılar için. Sanatını egosuyla
besleyenler ya da egosuna sanatını basamak edenler tez unutulur. Sanatçı
egosunu bırakıp da sanatını kainattan beslerse eğer, ya da kainatı ayna yapıp
egosunu görürse… Çünkü kainattaki hiçbir varlık insan kadar aciz değil. Kürkü yok, pençesi yok, savunma sistemi yok,
doğar doğmaz yürüyemiyor bile. Ve yazılımında kimseden görmeden hayatta kalabilme,
yaşayabilme bilgisi, yeteneği, özelliği yok. Bak ve gör kim olduğunu egona da
göster ey sanat yolunu seçen er kişi. Talip olduğun şey gerçek sanatçıya
sanatını beğendirmekse hem kendi, hem onun sanatını, yolun doğru. Kendini
beğendirmekse maksadın, seni senden başka kimse beğenmez. Sen de kendini
beğendiğin için herkes seni beğeniyor sanırsın. Seni beğenirlerse, bu, sanatın
bir halt etmez demektir. Sanatını beğenirlerse bu, seni kıskanmak demektir
(yorum müstesna). Kıskanılmak da beğenilmek de kötü. Beğenilince sen de kendini
ve sanatını beğenir bir adım büyümezsin. Kıskanılırsan sen de kıskanırsın daha
iyiyi, esere vaktin kalmaz. Seni kıskananlara laf yetiştirmeye azalırsın. Sanat
aslında benim için insanın kendini görme biçimlerinden biri. Kim olduğunu görür
sanatçı sanatında, kim’liğini görür, kim’liğini arar, kimliğini bulur. Sanatçı
somutu soyutlar ya da soyutu somutlar sanatında. Bunu yapabilme yeteneğini
keşfeder, dener, görür ve bilir; bilme bilincine ulaşır. Bilmek, sanatın en
yüksek soyutudur. Ressam bilirse resim, şair bilirse şiir olur artar. Egosuyla
sanatı arasında savrulup duranlar unutulur gider. Kainat karşısındaki insan,
bilmek ile ne kadar büyük olduğunu bilecektir. Bilmek aynı zamanda kabul
etmektir, kâle almaktır aynı zamanda. Büyüklüğünün sınırının uçsuz
bucaksızlığını yani haddini görecektir sanatçı. Haddini bilmek ise bilme
soyutunun en yüksek boyutudur. Bizimki biraz farklı. Biz işin bu yönünde
değiliz. Bak,
yoksa ne yediğimiz ne içtiğimiz var
kimseye aş ekmek de vermiyoruz
biz muhabbetten zevk alıyoruz
dostunun ayıbını gören kendi ayıbını görür
kusur görenin
kabahat duyanındır biz biraz farklı bakıyoruz
soru sormak zorunda kalmak kötü
insan emin olduğunu sormaz
seviyor mu sevmiyor mu bakmaz
sever işine bakar
emin değilse sevdiğinden
kendi sevgisine bakar
seviyorsa seviyordur
sevmiyorsa da seviyordur
bizde muhabbet başka
ne menfaate kanmak var
ne de aldanmak aşka
bizde muhabbet bakidir
ne o öyle dünyaya sarılmalar
birbirimize darılmalar
dünya ise derdin git
başında paralansın al işte orda
Yorumlar
Yorum Gönder