Ana içeriğe atla

FERTLERİN HAREKET KABİLİYETİ YA DA "NOOTİİN EDE?" - MUSA YILDIZ

Fertlerin hareket kabiliyetini ölçebilmek hangi bilim dalının konusu. Ya da hangi bilim dalının haddine, bilemiyorum ama bu konu kişiler arasında hep merak konusu olmuştur. Hani bu; tabiri caizse gözlemcilik falan değil. Ya da insanların mahrem hayatının faaliyeti gibi konuları içermez. Sakın ha öyle algılanmasın Allah Muhafaza, Hâşâ Rabbim affetsin. Sadece Maraş tabiri bir laf gibi NOOTİİN EDE?
Sadece kişilerin ne kadar hareket kabiliyeti bulunmakta, caddelerde, sokaklarda yürüyebiliyorlar mı? Yürüyorlarsa kaç kişiyle yürüyorlardır. Yürürken karşıdan karşıya bağırarak birbirleriyle selamlaşabiliyorlar mı? Mesela Trabzon Caddesinden geçerken karşı (Yamaç) taraftan geçen tanıdığını görünce kişi; “nere ede” diye bağırabiliyor mu? Caddenin ortasında beş altı kişi ile öbekleşip etrafından sürtünerek geçenlere aldırmadan havadan sudan konuşabiliyorlar mı? Bankalara girebiliyorlar mı? Giriyorlarsa saat kaç sularında giriyorlardır? Ya da bankamatikle, ticari kredi kartlarla işlerini halledip gidebiliyorlar mı? Yoksa banka karasularına başka zamanlarda mı yaklaşıyorlar. Gece falan. Yoksa bu insanların harici öteki insanlar, caddeye çıkmayınca, sokaklara çıkmayınca, bankalara gitmeyince vs. vs. kendilerini daha mı özgür hissediyor? Birçok bölgeleri kendi deyimleri ile tehlikeli alan (mayınlı bölge) olarak mı görüyorlardır? Yani bu insanlar nootii? Dağa gidip bağ evlerinde oruçla boşalan midelerini tıka basa doldurup huşû içinde dinlenebiliyorlar mı? Yemeklerini yedikten sonra sigara içenler sigarasını içebiliyorlar mı? Ot atanlar otlarını atabiliyorlar mı? Yoksa dağın doruklarına çıkıp aşağıya doğru taş mı yuvarlıyor. Balığa gidebiliyorlar mı? Orada etrafla hiç konuşmadan sadece sessizliği dinleyerek akşama kadar olta başında bekleyebiliyorlar mı? Kitap gazete okuyabiliyorlar mı? Sadece isimleri bir kâğıda yazılsın diye çeşitli derneklere başkan, ya da üye olabiliyorlar mı? Hatta gece sahurda kendisini ve hepimizi rahatsız eden davulcuya git kardeşim burada çalma diyebiliyorlar mı? Daha ileri giderek davulcuyla tartışıp davulcuyu evin önünden, oradan kovabiliyorlar mı? Davulcunun ökçesi tutmamışsa kaçabilmesi için yer müsait mi, yani davulcunun hareket kabiliyetinin ölçüsü ne? 
"Nootin ede?" derken ede mutlaka bir işler mi tutuyor, yapıyor. Yani hareket halinde mi, bir eylem fiil hazırlığında mı? Yoksa durgun vaziyette mi? Burada, edeye yoldaş olan nootiin (nasılsın, iyimi sin, ne yaptın sen, ne yapıyorsun,) kelimesi, kinetik enerji mi, potansiyel enerji (durağan ya da hareket halinde) mi? Yani yurt içinde, yurt dışında, uzayda, şehir içinde, şehir dışında Ede’nin hareket kabiliyeti var mı? Yani fertlerimiz rahat mı? Hareket kabiliyeti gönüllerine göre şekillenebiliyor mu? Derdim o. Benim fertlerin hareket kabiliyetinden, yani "nootiin ede?" lafından kastım bu. Yoksa bir sürü problem var yazacak hatta çizecek onları yazar çizeriz. Bizim ne haddimize insanların hareket kabiliyetlerini daraltmaya veya genişletmeye. Hem gücümüz yetmez hem de dahlimiz geçmez. Yeter ki insanımız rahat olsun. Bizim tasa ve kaygımız o. “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” öyle değil mi ama?
Tek amacımız başlarken tüm fertlere ayrım yapmadan topluca hal hatır sormak olsun dedik.
Kusurumuz varsa af ola
Sağlıcakla kalınız efendim.

08.10.2007

Yorumlar