Yollara koyulduk bir pîrin ardında Diz dize kol kola Küllükler tütünler hep ortada Kimimiz on beşinde kimimiz yetmişinde Kimin nasibinde Dönemeci kaç ise Ey Halleşmek üzere; dildaşlar, yarenler, ey dostlar Tütün barak tütün bozlak tütün hoyrat Tütün diyorsam dumanında ağıtlar Yanışında gurbetler İki dağın arasında Ardı cennet arkası muhabbet Dostsuz gurbetler O gurbetler ki “Dostun yüzü, dostun sesi Dostun bir an olsun gülümsemesi” Nüzul et ya rab Sızlamaktan kalmadı benim Ne çaram Ne de galan biriktirmediğim hatıram Medet Ya Hızır Şeyhim Ya Himmet dedim El açıp üçlerden yedilere Kırkına gelmeden gurbeti bitenlere Gurbette beni gülsüz bırakanlara Ah ölmeden varsam cennet mekana “Ağır oldu” demenin tövbesiyle Varıp da yanaşsam dostun yanına O dost ki Kevser sanır karışır göz yaşlarıma Bense bir aleyhe karışırcasına Karışırım bütün hatıralarla toprağa Şimdi hatıramı kim dinler benim Biz dağın başındayken ...