Ankara'daki bir vakıf yurdunda uzayıp giden kışa karşı dostlarımız bizi yalnız bırakmıyor bir elimizde çay bir elimizde kitapla hiç gelmeyecek gibi görünen baharı bekliyorduk. Okuyacağımız kitapları gazete okur gibi bir çırpıda okuyup kenara atmamak, üzerine konuşup tartışmak gayesiyle az sayıda öğrencinin oluşturduğu bir grupla her hafta okuyacağımız kitapları belirleyip okuyup ardından tahlilini yapıyorduk. Bir gün ortaya atılan Bahaeddin Özkişi ismi mukabilinde, önce "Köse Kadı" adlı romanı ardından 1975 yılında yayımladığı ve aynı yıl Peyami Safa Roman Yarışması’nda başarı ödülü alan "Sokakta" adlı romanını okumuştuk. İstanbul'daki dostum Enbiya'nın sahaflar çarşısından alıp Cihan'a ve bana armağan ettiği baskısı elime geçince tekrar okuma fırsatı bulmuştum. Okumaya başladığımda ise sanki ilk defa okuyormuşçasına kitabın sonunu merak ediyor sayfalar akıp gittikçe hikâyenin içinde kaybolup kâh komiser kâh arkadaşı oluyordum. Hikâye DEĞİŞİM...